14155,46%0,76
42,69% 0,23
50,15% 0,06
5897,70% 0,71
9533,17% 2,62

Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı İstanbul Şubesi tarafından organize edilen kahvaltılı “Dostluk ve Kardeşlik” toplantısı, yoğun katılımla gerçekleştirildi.
Toplantının sunuculuğunu Şube Yönetim Kurulu Üyesi Nizamettin Kutlu üstlendi. Kutlu, açılış konuşmasında programın amacının; çok sık bir araya gelemeyen gönül dostlarının hasret gidermesi, helalleşmesi ve ülke meseleleri üzerine fikir ve düşüncelerini paylaşarak istifade edilmesini sağlamak olduğunu ifade etti.
Ardından söz alan Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Abidin Memili, vakfın gerçekleştirdiği faaliyetler ve çalışmalar hakkında bilgi verdi. “Aile Yılı” münasebetiyle yapılan etkinliklere değinen Memili, Gençlik ve Kadın Kolları tarafından yürütülen atölye çalışmalarından da bahsederek konuşmasını tamamladı.
Daha sonra söz alan Vakfın Kurucu Başkanı Yıldırım Kemal Akıncı, Türkiye’nin İslam coğrafyası, Türk dünyası ve Balkanlar açısından taşıdığı öneme vurgu yaptı. Akıncı, ülke üzerinde oynanan çeşitli oyunlara dikkat çekerek herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini ifade etti.
Konuşmacılardan Mehmet Çiçek, bu neslin çok büyük tecrübelere sahip olduğunu belirterek, söz konusu tecrübenin özellikle gençlere aktarılması gerektiğine işaret etti. Çiçek, Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber’in gösterdiği istikamette, bilim ve teknolojiden de faydalanılarak çalışmaların sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.
Toplantının ilerleyen bölümünde Osman Arıoğlu, Azerbaycanlılar Derneği Başkanı Hikmet Bey, Pendik Şube Başkanı Fatih Bey, Gazi Altun ve Ali Ay, toplantıya dair duygu ve düşüncelerini kısa ve öz ifadelerle dile getirdi.
Programda ayrıca şair Bestami Yazgan, duygu yüklü şiirini katılımcılarla paylaşarak programa anlam kattı.
Toplantının sonunda Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Hayrullah Başer genel bir değerlendirme konuşması yaptı. Başer, İstanbul’da zaman zaman benzer toplantıların düzenlendiğini belirterek, bu ülkenin düşünen ve fikir üreten beyinlerinin toplumu aydınlatmaya devam etmesi gerektiğini, Osmanlı'nın yıkılması ile Medeniyetimizin de büyük zarar gördüğünü, batılı devletlerin Sicilya ekolünde yetişen bilim adamları sayesinde kendi ülkelerini ulusal, özellikle İslam coğrafyasında yer alan devletleri de ulus devlet olarak dizayn ettiklerini, Fransız ihtilalinden sonra doğunun aklını, batının da vicdanını kaybettiğini ifade etti. Nurettin Topçu, Erol Güngör, Oktay Sinanoğlu gibi önemli şahsiyetlerin tespitlerinden örnekler vererek sürdürdüğü konuşmasında medeniyet tasavvurunun yeniden inşasına dikkat çeken Başer, vahiy ve risalete dayalı, kimseyi ötekileştirmeyen, ehli kıbleyi tekfir etmeyen Hanefi ve Maturidi anlayışını benimseyen bir düşünce sisteminin gerekliliğine vurgu yaptı. Aliya İzzetbegoviç’in medeniyet anlayışından da örnekler veren Başer, 16 üniversite ile birlikte Aliya programları yürütüldüğünü ifade etti.
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı olarak benzer programların devam edeceğini belirten Başer’in konuşmasının ardından program, toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.